Milli Mücadele döneminde Erzurum ve Sivas kongrelerinin ardından Mustafa Kemal Paşa 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelir. Başta Seymenler olmak üzere yediden yetmişe tüm Ankaralılar kendisini coşkuyla karşılar. Mustafa Kemal Paşa’nın Ankara’daki ilk ikametgâhı bugün Keçiören’deki Meteoroloji Genel Müdürlüğü binası olarak kullanılan, o dönemde Ziraat Mektebi olarak adlandırılan bina olur. Bina, karargâh işlevi görürken yaklaşık dört ay boyunca Mustafa Kemal Paşa’yı ağırlayacaktır. Şehirdeki İngiliz işgal güçleri komutanı Yüzbaşı Hugh McKinley Whittall’un karargâhı olan Direksiyon Binası İngiliz ve Fransız güçlerinin şehirden ayrılmasıyla 11 Mart 1920’de boşaltılır. Mustafa Kemal Paşa da şehre yakınlığı ve güvenlik nedeniyle İngilizlerin boşalttığı Direksiyon Binası’na geçerken Ankaralıların hediyesi Çankaya’daki bağ evine ise Haziran 1921’de yerleşecektir.
MEŞHUR FOTOĞRAF ÇEKİLİYOR
Mustafa Kemal Paşa, 1921’in yazında Çankaya’daki bağ evine taşındıktan sonra biraz ilerisindeki eve de yaveri Salih Bozok ailesiyle birlikte yerleşir. Bozok’un oğlu Cemil Bey taşınmaya ilişkin, “Ankara’ya geldiğimin ertesi yılı, yaz başlangıcında babam bir hafta içinde Çankaya’ya taşınacağımızı, ona göre hazırlanmamı söyledi. Çünkü Paşa’ya orada Bulgurluların köşkünü tutmuşlar, babama da Serattarzadelerden Kerim Efendi’nin evi kiralanmıştı. Kararlaştırılan günde Paşa ile birlikte Çankaya’ya taşındık” 1 bilgisini verir. Bahsi edilen Kerim Efendi Ankara’nın yerli ve nüfuzlu ailelerinden bir kimsedir. Mustafa Kemal Paşa Çankaya’daki bağ evine taşındıktan sonra 250 metre yakınlıktaki Salih Bey’in bu kiralık evini sık sık ziyaret eder. Ziyaretlerin birinde de herkesin bildiği o meşhur pozu verecektir. Cemil Bozok ise bu meşhur fotoğrafın hikâyesini şöyle anlatır:
“Serattarzadeler, Ankara’nın eşrafındandı. Bize kiralanan bu bağ evi oldukça büyüktü. Birinci katı kâgir, ikinci katı ise ince kırmızı tuğladan yapılmıştı. Bağlık sahası da epeyce genişti. Evin önünde bakımlı bir bahçesi, biraz ilerisinde yemişliği ve sebzeliği bulunuyordu. Binanın yanı başında da Ankara taşından yapılmış güzel ve durmadan akan, yalaklı bir de çeşmesi vardı. Bu çeşmenin önünde yüzünü yıkamış Paşa’nın ve yanı başında duran babamın bir fotoğrafı vardır. Foto zabiti Esat Bey (Esat Nedim Tengizman, T.A.) tarafından çekilmiştir. O gün ben de oradaydım. Çeşmeden boşalan sular, tam karşıdaki üzüm asmasının örttüğü çardağın önünde bir havuza geliyordu.” 1
Bu meşhur fotoğrafın nerede çekildiği bugüne kadar tespit edilememişti. Ta ki Ankara kent tarihi üzerine araştırmalar yapan Burak Kaya’nın ilginç gördüğü bu çeşmeyi incelemesine kadar. Kaya, çeşmenin Salih Bozok’un evinin bahçesinde olduğu bilgisinden hareketle araştırmasını derinleştirir. Sonunda da çeşmenin Atatürk’ün fotoğraf çektirdiği yer olduğunu tespit eder. Çeşme, bugün Şehit Ersan Caddesi üzerindeki Basın Şehitleri Parkı’nda, İngiliz Büyükelçiliği’nin hemen karşısında yer almaktadır.
1921’de Esat Nedim Tengizman’ın çektiği fotoğraf ile günümüzdeki hali karşılaştırıldığında hem desenlerden hem çeşmedeki belirgin izlerden hem de kurnasına bakıldığında iki yapının aynı olduğu anlaşılmaktadır. 1921’dekinin aksine zaman içinde yalak kısmına kadar yer yüksekliği 35 santimetre kadar yükselmiştir. Ayrıca bugün çeşme çalışır durumda değildir.
EV İNGİLİZ BÜYÜKELÇİLİĞİ’NE SATILDI
Salih Bozok bir süre sonra kiralık evden çıkarak kendisine bir ev satın alacaktır. Bunun detayları ise farklı bir araştırmada karşımıza çıkar. Türkiye Cumhuriyeti Ankara’nın başkent oluşundan sonra diplomatik misyonu yeni başkente çekebilmek için 8 Şubat 1925’te bir teşvik yasası çıkarır. Buna göre yabancı devletlere arsa hibesinde bulunulacak ve diplomatik misyonların Ankara’ya gelmesi sağlanacaktır. İngiltere de Büyükelçi Ronald Charles Lindsay’i Ankara’ya göndererek elçilik binasını inşa etmek için arsa incelemesi yapar. 23 Mart 1925’te Lindsay, Hacı Kerim Efendi’nin arsasına talip olur. Fakat Türk hükümeti 28 Nisan 1925’te verdiği yanıtta Hacı Kerim Efendi’nin arsasının yanındaki, Salih Bozok’un evinin bulunduğu arsayı teklif eder. Buradan anlaşılacağı üzere İngilizlerin istediği arsa Basın Şehit Parkı’ndaki çeşmenin de bulunduğu, bir dönem Salih Bozok’un kiracı olarak oturduğu arsadır. Musul görüşmelerinin arifesinde İngiliz hükümeti konut sıkıntısı çektiği için Salih Bey’in evini 200 lira karşılığında hemen kiralar. Sonra da 20 bin Türk Lirası karşılığında içindeki eşyayla birlikte satın alır. Türk hükümeti de bugünkü İngiliz Büyükelçiliği’nin bulunduğu yaklaşık 28 bin metrekarelik arsayı hibe eder. 2 Cemil Bozok ise evin satışına ilişkin “Babam Çankaya’daki evimizi sefaret olmak üzere İngiliz hükümetine sattı. Muamelesi uzun sürmüştü. Satıştan alınan otuz bin lira o zaman çok iyi bir paraydı. Adeta bir servetti. Babam bunun üçte biri parayla İstanbul’da Maçka’da orta boy şirin bir ev aldı, deniz de görüyordu. Ailece oraya göç ettik” bilgisini paylaşır.2
ÇEŞMENİN AKIBETİ NE OLACAK?
Yüz yılı aşkın bir süre önce yapılan bu çeşme Basın Şehitleri Parkı’nın içerisinde bakımsız, korunaksız ve kaderine terk edilmiş bir şekildedir. Çankaya Köşkü’nün hemen aşağısında kalan bu unutulmuş çeşmenin ulu önderin aziz hatırasını yaşatmak için hak ettiği şekilde korunmaya alınması yerinde bir karar olacaktır. Çankaya ilçe sınırları içerisinde bulunan bu yapıya Çankaya Belediyesi ya da Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce gerekli ilginin gösterileceğine inanıyoruz.
1- Salih Bozok – Cemil S. Bozok, Hep Atatürk’ün Yanında, Çağdaş Yayınları, 1985.
2- Ufuk Erdem, İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, İngiltere’nin Yeni Başkent Ankara’yı Kabullen(emeye)işi ve İngiliz Büyükelçilik Binasının İnşası, Cilt 6, Sayı 5, 2017.
GÜNDEM
14 Kasım 2024SPOR
14 Kasım 2024GÜNDEM
14 Kasım 2024SPOR
14 Kasım 2024SPOR
14 Kasım 2024GÜNDEM
14 Kasım 2024GÜNDEM
14 Kasım 2024